Kore Gişe Rekortmenini Mahveden 'Noryang: Ölüm Denizi'

**'Noryang: Ölüm Denizi' (2023, Noryang: Deadly Sea),** Güney Kore gişe rekorlarında ilk haftasında çok sayıda bilet satmasına rağmen, 2. haftada zorlanmaya başladı ve kar marjını bile sağlayamayacağı tahmin ediliyor.** Film, ilk haftasında 2,3 milyon izleyiciye ulaştı, ancak daha sonra hızla payını kaybetti ve 3. haftaya girerken 4 milyonu biraz geçen toplam izleyici sayısına ulaştı.

Güney Kore gişe rekorlarında filmin başarısızlığı çeşitli anlamlar taşıyor. **Öncelikle 'Noryang', Güney Kore gişe rekorlarında en çok hasılat yapan film olan 'Admiral: Kükreyen Akıntı' (The admiral: roaring current, 2014) filminin devamıdır.** Güney Kore nüfusu 50 milyonu biraz geçiyor ve film sadece sinemalarda 17,6 milyon izleyiciye ulaştı. Yayın hizmetlerini de hesaba katarsak, Güney Korelilerin büyük bir kısmı bu serinin ilk filmini izlemiş demektir. Ancak ilk filmi izleyen izleyicilerin yarısı bile devam filmini izlemek için sinemaya gitmedi.**

İkincisi, **Güney Kore'nin en ünlü savaş kahramanını konu alan bir yapım** olması nedeniyle filmin gişe başarısızlığı beklenmedik bir sonuç olabilir. Bu film serisi, 16. yüzyılda yaşamış Güney Koreli deniz komutanı Yi Sun-sin'in (Lee Sun-shin) serüvenini konu alıyor. Yi Sun-sin, Japon Toyotomi şogunluğunun başını çektiği istila girişimlerine karşı defalarca zafer kazandı. Japon samuray ordusu Güney Kore'nin başkenti Seul'ü ele geçirmişti, ancak Yi Sun-sin'in donanması Japon ordusunun ikmal hatlarını kesti. Bunun sonucunda Japon ordusu herhangi bir başarı elde edemeden Kore'den çekilmek zorunda kaldı. 20. yüzyılın başlarında Güney Kore'nin Japonya tarafından sömürgeleştirilmesi nedeniyle Yi Sun-sin, diğer savaş kahramanlarından daha simgesel bir anlam taşıyor.** Ancak bu film, Yi Sun-sin'in son savaşını konu almasına rağmen, izleyicilerin büyük çoğunluğu tarafından ilgi görmedi.

Spoiler Uyarısı! (Tarihsel gerçekler spoiler olsa da, Güney Koreli değilseniz spoiler olabilir.)

Sıkıcı Bir Film

'Noryang: Ölüm Denizi', Kim Han-min'in yönettiği 'Yi Sun-sin Üçlemesi'nin **en etkileyici sahnelerin olmadığı filmidir.** 'Admiral: Kükreyen Akıntı' (2014) aşırı duygusal olmakla, 'Hansan' (2022) ise zayıf bir senaryoya sahip olmakla eleştirilmişti. Bununla birlikte, bu filmlerin izleyicilerin uzun süre hatırlayacağı ikonik sahneleri vardı. Özellikle Kim Han-min, önceki iki filmi çekerken görselliğe çok önem vermişti. Japon ve Kore'nin ortaçağ silahlarını araştırdı ve etkileyici deniz savaşlarını nasıl göstereceği konusunda çok kafa yordu, bu da filmlerde kendini gösterdi.**

Ancak 'Noryang'da, önceki iki filmde gösterilenlerin aynısını tekrar ediyor. Film, önceki iki filme göre deniz savaşlarının çok daha fazla yer aldığı bir yapım, ancak **artık yenilikçi olmayan, tekrarlayan sahnelerle dolu.** Filmin ilk yarısı da kahramanın psikolojisini tasvir etmede yetersiz kalıyor. Filmde Yi Sun-sin (Kim Yoon-seok), savaş sırasında oğlunun öldürüldüğünü görüyor ve bu sahne filmin gerilimini artırmak yerine izleyicilerin uyumasına neden oluyor.**

Karakterlerin Motivasyon Sorunu

Filmin esas olarak ele aldığı **'Noryang Deniz Savaşı' (1597), Japon ordusunun Japonya'ya geri dönmeye çalışırken Yi Sun-sin'in donanması tarafından saldırıya uğramasıyla sonuçlanan bir olaydır.** Ortaçağ savaşları hakkında bilgi sahibi olanlar, Yi Sun-sin'in neden bu savaşı verdiğini anlayacaktır. Ortaçağda, bir sonraki işgal olasılığını azaltmak için düşman sayısını azaltmak gerektiğine inanılıyordu ve gerçek hayattaki Yi Sun-sin de muhtemelen böyle düşünüyordu.

Ancak Kim Han-min, izleyicilerin modern insan olduğunu mu unuttu, yoksa **Yi Sun-sin'in neden savaşmaya devam etmesi gerektiğini açıklamıyor.** Yi Sun-sin'in deniz ablukasına sıkışan Japon daimyo'lar, 'zaten bitmiş bir savaş' olduğunu vurgulayarak geçiş izni istiyor. Ancak Yi Sun-sin, hepsini yok etmek için büyük riskler alıyor. Birçok insan ölüyor ve kendisi de sonunda bir silahla vurularak hayatını kaybediyor, ancak filmde bunun hiçbir gerekçesi açıklanmıyor.

**Yi Sun-sin dışında diğer karakterlerin davranışlarını da açıklamak mümkün değil.** Yi Sun-sin tarafından kuşatılan Japon daimyo Konishi Yukinaga (Konişi Yukinaga), diğer bir daimyo olan Shimazu Yoshihiro'dan (Şimazu Yoşihiro) yardım istiyor. Shimazu, Yi Sun-sin'in donanmasına saldırsa, o da Yi Sun-sin'e saldıracağını söylüyor. Ancak Shimazu'nun donanması Yi Sun-sin tarafından yok edilirken, Konishi filmde hiç görünmüyor. Shimazu'yu neden yardım ederek ablukayı delmeye çalışmadığı filmde hiç açıklanmıyor. Konishi'nin kurtarılması filmin önemli bir unsuru olmasına rağmen, bir anda ortadan kayboluyor ve geri dönmüyor.**

Değişen Oyuncular

**Kim Han-min'in 'Yi Sun-sin Üçlemesi'nde her filmde kadro değişikliği yapılıyor.** İlk filmde 'Oldboy' (2004) ile ünlü Choi Min-sik (Çö Min-sik), ikinci filmde ise 'Karar Verme Zamanı' (2022) filminin oyuncusu Jung Hae-in (Çeng He-in) Yi Sun-sin rolünü üstlendi. Yönetmen, Yi Sun-sin karakterinin farklı yönlerini göstermek istediğini söyledi, ancak bu film üçlemesi, Yi Sun-sin karakterini hiçbir zaman ön plana çıkarmayı veya başarılı bir şekilde canlandırmayı başaramadı.**

Bu film, son 10 yıldır Güney Koreli izleyicilerin izlediği Yi Sun-sin'e veda anıdır. Ancak Yi Sun-sin'in oyuncusu yine değişti ve **bu serinin sonunu kabul etmek yerine yeni bir Yi Sun-sin'e uyum sağlamak zorundayız. Ve ona uyum sağlamaya başladığımızda, o ölüyor.**

Diğer yardımcı oyuncular da aynı şekilde değiştiği için **sevinçten çok 'Kim bu?' sorusu akla geliyor.** Uzun bir yolculuğu Yi Sun-sin ile birlikte geçiren Japon kökenli yardımcısı Jun-sa'nın (Çun-sa) ölümü de hiç duygusal değil. Jun-sa, bu seride bir hikayesi olan tek karakterdi. Ancak birçok izleyici** **son anında yüzünü bile tanıyamamıştır.**

Yanlış Çıkış Tarihi ve Yorgunluk

Aslında Yi Sun-sin'i tekrar tekrar göstermek gişe başarısızlığına yol açmak zorunda değil. Yi Sun-sin'in bilinirliği nedeniyle televizyon dizilerinde de defalarca başrolde yer aldı. **Ancak bu düşük kaliteli filmin agresif pazarlaması izleyicilerin yorulmasına neden oldu.**

2014 yılında vizyona giren 'Admiral: Kükreyen Akıntı', eleştirmenlerden olumsuz eleştiriler almasına rağmen **Yi Sun-sin'in bilinirliği, sinemalardaki tekelci durumu ve ezici pazarlama kampanyasıyla başarılı oldu.** O dönemde Güney Kore sinema sektöründe Marvel Stüdyoları'nın gişe başarısı olan 'Galaksinin Koruyucuları' (2014) bile gösterim salonu bulmakta zorlanmıştı.** Bu tür bir gişe başarısı pazarlamanın ötesinde, izleyicilere **'zorlama'** olarak sunulmuştu. Hafta sonu arkadaşlarıyla sinemaya giden insanlar, Marvel filmini izleme şansından mahrum kalarak 'Admiral: Kükreyen Akıntı'yı izlemek zorunda kalmıştı.

**2. film 'Hansan',** 8 yıl sonra vizyona girmesine rağmen, sadece yapım ve pazarlama maliyetlerini karşılayabilmek için 7 milyon izleyiciye ulaştı.** 'Hansan', önceki filme göre iyileştirmeler içeriyordu, ancak yine de iyi yapılmış bir film değildi. **Karakterler, film boyunca anlaşılmaz davranışlar sergiliyor ve anlamsız replikler söylüyor.** İlk filmin 'zorlamasından' yorulmuş olanlar sinemaya gitmedi ve yine de Yi Sun-sin'in deniz savaşlarını izlemek isteyenler de, filmin hiç de iyi yapılmadığını gördükten sonra sinemalardan çıktı.

Seriye duyulan yorgunluk ve hayal kırıklığı yüksek bir seviyedeyken, 1 yıl 5 ay sonra devam filmi 'Noryang' vizyona girdi. Bu film, önceki filme göre hiçbir iyileştirme içermiyordu. Serinin güçlü yönü olan aksiyon bile gerilemişti. **Özellikle aynı dönemde vizyona giren 'Seul'ün Baharı' da tarihsel gerçekleri konu alan trajik bir filmdi ve yüksek kaliteye ve ilgiye sahipti, bu da 'Noryang'ın daha da göz ardı edilmesine neden oldu.**

'Noryang: Ölüm Denizi'nin yapım maliyeti 34,6 milyar won (yaklaşık 26 milyon dolar) olup, 7 milyonun üzerinde bilet satılması gerekiyor ki bu maliyetler karşılanabilsin. Şu anda 10 milyar won (7,6 milyon dolar) üzerinde bir zarara uğraması bekleniyor. Hollywood'da filmlere standart olarak 100 milyon dolar yatırıldığını düşünürsek bu küçük bir zarar gibi görünse de, Güney Kore pazarının büyüklüğü göz önüne alındığında, gişede tam bir felaket yaşanıyor.