1066 yılında, İngiliz kralı varisi olmadan öldü. Bunun üzerine İngiliz soyluları ve Viking kralları, birbirleriyle krallık için savaştılar. Bu taht mücadelesinin galibi, geç gelen ancak savaşa atılan Normandiya Dükü William**'dı. Fransa'da İngiltere'nin durumunu takip eden William, savaştan yorgun düşen İngiliz ve Norveçli soyluları alt ederek İngiltere'nin kralı oldu. O, bundan sonra gelen tüm İngiliz krallarının ve kraliçelerinin atasıdır.

York'ta bu taht mücadelesinin izlerini her yerde bulabilirsiniz. Özellikle York'ta bulunan Clifford Kulesi veya York Minster, William tarafından inşa edilen yapılarla ünlüdür. William'ın fethi ve diğer birçok tarihi olaylar burada gerçekleştiği için, bu şehri gezmek için en azından bir gün ayırmanızı ve kalıntıları ve müzeleri görmenizi tavsiye ediyoruz. York belediyesi tarafından satılan 'Visit York Pass'i satın alırsanız, ilgili kalıntıları ve müzeleri ek ücret ödemeden ziyaret edebilirsiniz.**

York Minster (York Katedrali)

William 1066 yılında İngiltere kralı oldu, ancak tüm İngiltere'yi ele geçirmesi uzun zaman aldı. York, 866 yılında Vikingler tarafından fethedildikten sonra, sürekli olarak onların toprakları olmuştur. Vikingler, Fransız kökenli İngiliz kralı William'a direndiler ve William onları boyun eğdirme süreci sırasında, York Minster tahrip oldu.**

York Minster'in ilk olarak 6. yüzyılda inşa edildiği tahmin ediliyor. Daha sonra, York Minster birçok olayda tahrip edildi ve yeniden inşa edildi. Bugün York'ta kalan katedral, William'ın Danimarkalılar (Vikingler) üzerine zafer kazandıktan sonra yaptırdığı bir yapının temelleri üzerine kuruludur. Bundan sonra 1000 yıl boyunca, York Minster birçok kez büyük ve küçük yangınlar da dahil olmak üzere birçok onarım ve yeniden yapılanmaya maruz kaldı ve günümüzdeki haline geldi.

York Minster bugün York'ta her yerden görülebilecek kadar büyük. İç mekanı İngiltere'nin en büyük ve en gösterişli vitraylarla süslenmiş. Özellikle bu kilisenin içinde, Fatih William'dan en son ölen II. Elizabeth'e kadar tüm İngiliz krallarının heykelleri yer alıyor. 1000 yıl sonra, William'ın yüzünü hala York'ta görebiliyoruz.**

York Minster, York Pass ile ziyaret edilebilir. Ancak kuleye çıkmak için ek ücret ödemeniz gerekecek. Yeraltındaki müze için ek ücret alınmıyor. Müzede Roma döneminden Viking ve William dönemlerine kadar York Minster'in tarihini gösteren sergiler var.

Akşam geç saatlerde York Minster'in yakınından geçmek de güzel. Tam saatte, York Minster'daki devasa boru orgunun sesini duyabilirsiniz.

Clifford Kulesi (Clifford Tower)

İngiliz kralı olduktan hemen sonra, William York'un güneyine ahşap bir York Kalesi (York Castle) inşa etti. Ancak daha önce bahsedilen Viking isyanı sırasında, bu ahşap kale tamamen yandı. William daha sonra bu kaleyi yeniden inşa etti ve yavaş yavaş günümüzdeki taş görünüme dönüştü.

Bugün York'un güneyinde kalan York Kalesi oldukça mütevazı görünebilir. Ancak şimdi kalan tek şey kalenin birçok yapısından sadece 'Clifford Kulesi' adı verilen merkez yapıdır. Kalenin ek binaları olan Bailey ve diğer birçok yapı modernleşme sürecinde ortadan kayboldu.

Kuleye girmek için çok dik bir merdiven çıkmanız gerekiyor. Merdivenlerden çıktıktan sonra kuleye girebilir ve 13. yüzyılda yapılmış taş yapıları ve çeşitli açıklamaları görebilirsiniz. (Bu yazıda bahsedilen içeriğin çoğu, bu bilgi panolarından okuduğum şeylerdir.) Kulenin tepesine çıkarsanız, York şehrinin tamamını kuşbakışı görebilirsiniz.

Benzer şekilde, York Pass ile ziyaret edilebilen bir kalıntıdır. Ancak, öğleden sonra 5'ten sonra giriş yapılamıyor, bu yüzden çok geç kalmamalısınız. Eğer Şubat ayında York'u ziyaret ederseniz, Viking festivalini de deneyimleyebilirsiniz. Viking kostümleri giymiş insanlar bu kuleyi saldırıya uğratıyor.